Felsefe ve İlahiyat Araştırma Enstitüsü'nün ev sahipliğinde, Bilimsel ve Uluslararası İşbirliği Merkezi iş birliğiyle, 6 Şubat 2022 Pazar günü "Ateizmin Yayılması Karşısında Ortodoks Deneyimler" konulu bir toplantı düzenlendi. Yunan Metamorfoz Manastırı Sekreteri Piskopos ignatius Stavropoulos bu toplantının davetli konuğuydu.
Toplantının başında, Rum Metamorfoz manastırının sekreteri, Batı'da modern ateizmin yaygınlığına değinirken şunları söyledi: "Bazıları sahte istatistiklerle diyor ki: Almanya, Amerika ve İran'da ve...ateizm arttı. ve bu şekilde çocukları ateizme yönlendirmeye çalışıyorlar ama bu istatistiklerin doğru olduğunu düşünmüyorum.İran'ın şu anki ve gelecekteki durumu hakkında konuşmak istiyorum; Diyelim ki 2005 yılı ve hükümet size İslam Peygamberi (asm)'in doğum gününü kutlamaya hakkınız olmadığını söyledi, şimdi aynı durum birçok batı ülkesinde var ve kilisenin önüne engeller koyuyorlar.
Ben üniversite hocası değilim, ve bu açıdan ateizmden bahsetmek istmiyorum o yüzden içimden geleni ifade ediyorum ve şöyle devam etti: Sorunlardan biri, insanın Allah'ın varlığına inanması ancak pratik olarak kurallar ve kanunlarla hiçbir ilgisi olmaması'dır. Politikacı ve hatta sözde iyi insanlar ve bazen üniversite profesörleri , gençlerle ve hatta çocuklarla konuştuklarında onların kafalarını karıştırıyorlar. “Allah'a neden inanalım, inanıyorsak şeriat kurallarına uymanın ne faydası var” diyorlar. Bugün dünyada bu tür hastalıklarla karşı karşıyayız. Çocuklarımıza Müslüman olarak İslam'ı öğretmezsek ve ya Yahudi ve Hıristiyanlar olarak dini geleneklerden bahsetmezsek ateist olurlar.
Yunan Metamorfoz manastırının sekreteri, ateizmin onlara ne öğreteceğini sorulduğunda, "Sembolik olarak, ateizm vücuttaki kan gibidir" dedi. Dini şahsiyetler olarak, ateizmin dünyanın damarlarında nasıl dolaştığını bilmemiz gerekiyor ve bunu önlemek için bizim görevimiz nedir? Ateizmi fiilen durdurmak istiyorsak, çocuklarımıza dini öğretmeliyiz.
Ignatius "Kimsenin yaşlılıkta inancını değiştirmesi mümkün değildir" dedi ve ekledi: "Biz akrabaları ziyarete gideriz, kutsal yerleri ziyaret ederiz ve dua ederiz ki bu dinlerde ahlaki bir temel olarak kabul edilir, ancak toplumların en büyük imtihanı, çocuklarımızın inançlarının kaderi çünkü ateizm gizlice her seviyeye nüfuz etmiştir.
Piskopos ignatius Stavropoulos şunları söyledi: "Bazıları sahte istatistiklerle Almanya, Amerika, İran vb.'de ateistlerin sayısı arttı diyorlar ve bu şekilde   ve bu çocukların zihinlerini ateizme yönlendirmeye çalışıyorlar." Ama bu istatistiklerin doğru olduğunu düşünmüyorum; Tabii ki bana kilisemiz ve dini cemaatimiz geriliyor mu diye sorarsanız, cevap vereceğim: Evet; Hıristiyan dünyası düşüşte ve sonuç olarak ateizm yükselişte olduğu görünmektedir. 
Elbette bilimsel olarak, kilisenin neden düşüşte olduğunu gösteren kesin istatistikler görmedim. Bir rahip olarak ateizmin devler şeklinde kendini gösterdiğine inanıyorum çünkü çocuklarımıza Hristiyanlık hakkında hiçbir şey öğretmiyoruz ve yaparsak ateizmin o kadar da büyük olmadığını görürüz. Kilisemizde geriliyoruz. Tabii bir diğer konu da dünya medyasını kontrol eden ve dünya propagandasından sorumlu kişilerin ateist olmaları ve bunu propaganda etmeleridir.
Ateizmi önlemek için dışarıya bakmanın yanı sıra kendi içimize de bakmalıyız. Eğer hata yaparsak ve sorunlarımızı incelemek yerine sorumluluğu ve sorunları eğitime ve devlete yüklersek fırsatları kaçırmış olursak ateizmin yayılmasına katkıda bulunmuş oluruz. Kendimiz için düşünmeli ve başkalarıyla hiçbir ilgimiz olmamalıdır. Bu durumda ateizm de olmayacak.  olmaz
Piskopos Ignatius Stavropoulos, inançlarımız hakkında teori üretmemiz gerektiğini belirterek, Bu benim İran'a beşinci ziyaretim ve İran'da çocuklarda dini öğretilerin yanı sıra teorileştirmeyi de kurumsallaştırabilen birçok bilim insanı olduğu için memnunum. Batı'daki dini liderler olarak, sık sık insanlarla alay ettik. Bu yüzden insanlarla konuştuğumuzda kiliseye gitmemeyi tercih ediyorlar. Kilisede çok sayıda skandal var ve bu skadndallar için ciddi önlemler alıp  ve kiliseye olan isteği arttırmalıyız. Eğitim sadece çocuklara öğretmekle sınırlı değildir, yetişkinler ve biz de dini öğretileri hatırlatmalıyız ki toplumda uygulansın  ve böylece ateist dev yenilsin. 
Yunan Metamorfoz manastırının sekreteri, ateizme nasıl son verilir sorusuna cevaben "Ateizme karşı ilk adım ve engel insanların kalplerinde ve zihinlerindedir ve eğer Batı'da kiliseyi güçlendirip insanların zihinlerini ve kalplerini hazırlarsak ateizm azalacaktır" dedi. Ne yazık ki birkaç yıl önce Almanya'da bir rahip evinin çevresine duvar örmüş ve kimsenin evine girmesine izin vermiyormuş, sonunda  bir grup insan rahibin evine girmeyi başarmış rahibin her şeyi altınla kendisi için yaptığını görmüşler;  Bu tür davranışlar ateizmin ve irtidanın yayılmasına yol açar. Başta piskoposlar cep telefonu gibi teknolojiyi kullandıklarında, Bazıları bize neden bu cihazları kullandığını söyledi. Sadece dua etmeniz gerektiğini söylediler ama gençler bizim de teknolojiyi kullandığımız için mutluydular.
Piskopos Ignatius Stavropoulos " Dini atmosferde düşmanın kullandığı araçları kullanmalıyız; Ve benim siyasetle hiçbir ilgim yok. Toplumdaki düşmanın bizi tehdit ettiğini bilmeliyiz. Ateizm ilk felsefiydi ve modern ateizm yirmi yıl önce Amerikan üniversitelerinde başladı; Yeni ateizmle yüzleşmeye hazır olmalıyız. Kilisede din öğretiyoruz, ancak büyük tehlike kilisede ortaya çıkan skandallardır, çünkü dinden sorumlu kişiler dini öğretilerini kendileri takip etmiyorlar. Bu nedenle, gençler rahip olmakla ilgilenmiyorlar. Yunanistan'da da durum böyle. Öyleyse kilise ve rahip olmadan dini nasıl öğretebiliriz? Ateizm bütün dinlere mensup olanlar arasında var olan bir problemdir ve İslam veya Hristiyanlık gibi bir dinin problemi değildir" vurgu yaptı .
Piskopos Ignatius Stavropoulos, "Deneyimler, Tanrı'ya inananların daha uzun ve sağlıklı yaşadıklarını ve bir doktor onlara Tanrı'ya inandıkları için ölmekte olduğunuzu söylediğinde bile, bunu daha iyi kabul ettiklerini ve hatta onları iyileştirdiklerini göstermiştir" dedi. Yeni ateizmin geleceği yoktur, çünkü bireyler için net bir yol belirlemez ve bu nedenle ortadan kalkacaktır; Böylece din bir çözüm sağlayabilir ve hayatın sorunlarının düğümünü çözebilir. İnananların ateizmle ideolojik bir savaşa girmeleri ve dini hayatı pratikte ortaya koymaları ve ateizmin yıkılabileceğine inanmaları gerekmektedir.
Toplantının sonunda hazır bulunanlar, Batı toplumlarında ve günümüzdeki ateizm hakkında görüşlerini dile getirdiler.